Kuru bakla, baklagiller ailesine mensup, kazık köklü bir bitkidir. Bu bitki, baklagiller familyasının önemli bir üyesidir ve hem gıda hem de yem bitkisi olarak tarımı yapılan tek yıllık bir bitkidir. Kuru bakla, Akdeniz ve Türkiye'nin de içinde bulunduğu güneybatı Asya kökenlidir ve ılıman iklimlere sahip bölgelerde yetişmektedir. Ülkemizde özellikle kış ve bahar aylarında, bitki henüz taze iken tüketilmektedir. Akdeniz ve Ege bölgeleri, kuru baklayı daha fazla oranda tüketmektedir. Kuru bakla, özellikle kış aylarında sofralarda aranan lezzetler arasındadır. Bakla favası en bilinen yemek türüdür; ayrıca kuru bakla çorbası, baklalı iç pilav, bakla dolması gibi çeşitli yemeklerde de kullanılmaktadır. Vitamin ve mineral değerleri açısından oldukça faydalıdır. Ancak, kuru baklanın yüksek nişasta oranı nedeniyle şeker hastalarının tüketmesi önerilmez. Nişasta, kan şekerini yükselten bir maddedir. Ayrıca, kuru bakla favizm hastaları tarafından da tüketilmemelidir. Bakla, tükettikten sonra vücutta alyuvarların parçalanmasına sebep olabilir. Favizm hastalığı, tedavi edilmezse kalp yetmezliği ve ölümcül vakalara yol açabilir. Kuru bakla tükettikten sonra bu tür belirtiler görülürse mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu gibi istisnai durumlar dışında, kuru bakla birçok hastalığa iyi gelmekte ve ergenlik dönemindeki ve gelişme çağındaki çocukların fiziki yapılarında fayda sağlamaktadır.